Çevrenin korunması konusunda gerçekleştirdiği yatırımlarla dikkat çeken ESBAŞ, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek, elektrik tüketiminden kaynaklı, karbon ayak izini sıfırlama yolunda ilk adımını tamamladı. İlk aşamada yıllık elektrik tüketiminin yüzde 33’ünün yenilenebilir kaynaklardan sağlanması konusunda Borusan EnBW Enerji ile sözleşme imzalayan ESBAŞ, tükettiği elektriğin yenilenebilir kaynaklardan geldiğini kanıtlayan I-REC Yeşil Elektrik Sertifikasını aldı. ESBAŞ, bu anlaşma ile yılın kalanında elektrik tüketiminden kaynaklı karbon ayak izini sıfırlamış oldu. Şirketin hedefinde, 2021 yılında yıllık 3.2 milyon kWh olan elektrik tüketiminin tamamını yenilenebilir santrallerden sağlamak var.
Kurucusu ve işleticisi oldukları Ege Serbest Bölgesinde sadece 2019 yılında 11 bin 900 ton atığın geri dönüşümünü sağlayarak, hava, su ve doğal kaynakların korunmasına katkı sunduklarını hatırlatan ESBAŞ Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Faruk Güler, Bölgede çevreyi korumaya yönelik yeni bir adım daha atarak, elektrik tüketiminde çevreci santralleri tercih etmeye başladıklarını açıkladı. Bu kapsamda, ESBAŞ’ın yıllık 3.2 milyon kWh olan elektrik tüketiminin 1.2 milyon kWh’lık kısmını yenilenebilir enerji santrallerinden almak üzere Borusan EnBW Enerji şirketi ile sözleşme imzaladıkları bilgisini veren Dr. Güler, bu miktardaki yeşil elektrik kullanımını da I-REC Sertifikasını alarak belgelendirdiklerini duyurdu.
Çevreyi korumaya yönelik yatırımlarının devam edeceğini aktaran Dr. Faruk Güler, "Hedefimizde, 2021 yılında yıllık 3.2 milyon kWh elektrik ihtiyacımızın tamamını çevreci santrallerden sağlayarak elektrik kullanımından kaynaklı karbon ayak izini sıfırlamak var. Doğal kaynakları korumak yönünde attığımız bu adımla çevrenin korunmasına ve ülkemizin düşük emisyonlu ekonomiye geçiş sürecine katkı sağlamayı hedefledik” diye konuştu.
Pandemiyle mücadele edildiği bir süreçte çevreci bir adım atmış olmayı daha anlamlı bulduklarını kaydeden Dr. Faruk Güler, şunları söyledi: “İklim değişikliği, biyo-çeşitliliğin azalması, su kıtlığı gibi sorunların hayatlarımız ve geçim kaynaklarımız üzerinde korkunç bir etkisi olduğunu görüyoruz ve bu mücadelede biz de varız diyoruz. Temiz enerji kaynaklarına yönelmeyi, doğayı koruma politikamızın zorunlu bir tercihi olarak görüyoruz. Sürdürülebilir ekonomilerin, ancak sürdürülebilir enerji kaynaklarıyla mümkün olabileceği açıktır.”
Elektrik üretimini rüzgar santralleri başta olmak üzere yenilenebilir kaynaklardan sağladığı için Borusan EnBW Enerji şirketini tercih ettiklerini aktaran Güler, bu şirketin işletmede olan 11 yenilenebilir enerji tesisi bulunduğunu belirterek, geliştirme ve yatırım aşamasında olan projeleriyle birlikte firmanın toplamda 1.150 MW seviyesinde yeşil elektrik üretimine sahip olduğu bilgisini paylaştı.
Çevrecilikte sadece görüntüyle sınırlı kalmadıklarını, tüm uygulamaları da bu bilinçle yürüttüklerini vurgulayan Dr. Faruk Güler, Ege Serbest Bölgesinde tüm binalar için ayırılan alanın iki katı kadar alanı yeşil alan için ayırdıklarını, bu sayede yeşillikler içinde çevreci bir sanayi bölgesi kurma hayalini Gaziemir’de gerçeğe dönüştürdüklerini vurguladı.
Dr. Faruk Güler, sanayi üretimi ile doğaya verilen zararı minimuma indirmenin bir yolunun da ortaya çıkan atıkların geri dönüşümünün sağlanmasından geçtiğine dikkat çekerek, şunları söyledi “2019 yılında 11 bin ton atık plastik, kağıt ve metali geri dönüştürdük. Örneğin kullanılmış kağıdın tekrar kağıt imalatında kullanılması hava kirliliğini yüzde 74, su kirliliğini yüzde 35, su kullanımını yüzde 45 azalttığı gibi, bir ton atık kağıdın kağıt hamuruna katılmasıyla 17 ağacın kesilmesi önlenebiliyor. Geri dönüşüm ile elde edilen malzemede endüstriyel işlem sayısı azaldığı için enerji tasarrufu sağlanmış oluyor. Metal içecek kutularının geri dönüşümü ile hem üretim için kullanılan maden cevherine hem de madenin saflaştırması için uygulanan işlemlere gerek duyulmadığı için, yüzde 96 oranında enerji tasarrufu sağlanabiliyor. Benzer şekilde katı atıklarda ayrılan kâğıdın yeniden işleme alınması için gerekli olan enerji normal işlemler için gerekli olan işlemin yüzde 50'si kadar. Aynı şekilde cam ve plastik atıkların da geri dönüşümünden önemli oranda enerji tasarrufu sağlanabilir.”
I-REC, RECS International tarafından geliştirilmiş olan, uluslararası bir yenilebilir enerji sertifikasıdır. Amacı, tüketicilerin bilinçli ve güvenilir bir seçim yapmasına katkıda bulunmaktır. Belirli işlemleri yerine getiren tesisler, I-REC tarafından oluşturulan veri-tabanına kaydolarak, üretimlerine karşılık yenilenebilir enerji sertifikalarını elde etmektedir. I-REC sertifikaları, CDP (Karbon Saydamlık projesi), GHG Protokolü veya diğer sera gazı standartlarında yer alan “Kapsam II” emisyonlarını azaltma amaçlı kullanılabilecek olup, sera gazı protokolünün (GHG-P) yeni sürümünde resmi olarak da tanınmış olacaktır.
I-REC veri tabanında 2020 yılı Mart ayı sonu itibari ile, dünyanın 27 farklı ülkesinde, toplam kurulu güçleri 27.023 MW olan 519 santral bulunuyor. Bu santrallerin toplam kurulu güçleri 986,93 MW olan 20’si Türkiye’de bulunuyor.
Bu sitede çerezler kullanır. Siteyi kullanmaya devam ederseniz, çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi için tıklayınız.