Ege Serbest Bölgesinde üretim yapan firmalar;
Kurumlar vergisinden muaftırlar.
Bir yıl içerisindeki üretimlerinin %85’i ve üzerini aynı yıl içerisinde ihraç etmeleri durumunda çalışanların gelir vergisinden muaftırlar.
Ayrıca bütün firmalar için;
Herhangi bir fiyat ya da kalite kısıtlamasına tabi değildirler.
Serbest Bölgeler Türkiye ve AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasının bir parçası olarak kabul edilmiştir ve Ege Serbest Bölgesinde üretilen mallar A.TR belgesi düzenlenmesi halinde AB üyesi ülkelere serbest olarak gönderilebilir. Ayrıca Türkiye’de gümrük vergisine tabi olan Gümrük Birliği dışında yer alan ülkelerden gelen ürünlere de Ege Serbest Bölgesine girişte herhangi bir gümrük vergisi uygulanmaz. Bununla birlikte 3. parti ülkelerden gelen ürünler Serbest Bölgeye geldikten sonra direk ya da üretimin bir girdisi halinde AB üyesi ülkelere gönderilecekse, bu durumda bu ürünlerle ilgili Telafi Edici Vergiler ödenmek zorundadır.
Ege Serbest Bölgesi gümrük hattının dışında kabul edildiğinden ötürü burada yapılan ithalatlar herhangi bir gümrük vergisi, kesintisi, özel tüketim vergisi vb. ithalat harcamalarına konu olmazlar.
Türkiye nüfusunun demografik yapısı hem ekonomiyi pozitif şekilde etkilemekte hem de Türkiye ile ilgili fırsat çeşitliliğinin önemli bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır.
Türkiye’deki genç ve eğitimli işgücü havuzunun genişliği, özellikle kendi bölgelerinde bu konuda çeşitli zorluklarla karşılaşan Avrupa merkezli yatırımcılar için çok büyük önem arz etmektedir. Türkiye; genç, dinamik ve büyüyen nüfusu ile yabancı yatırımcılar için hem işgücü havuzu hem de pazar büyüklüğü açısından global ölçekte önemli fırsatlar sunmaktadır.
* 30,5 milyon civarında genç, yüksek motivasyonlu ve eğitimli profesyonel.
* 193 üniversiteden yıllık yaklaşık 733.000 yeni mezun.
* Her yıl yaklaşık yarısı mesleki eğitim görmüş 950.000 lise mezunu.
Türkiye’de yetenekli, iyi eğitimli ve üretken bir işgücü havuzu mevcuttur.
Gerek Dünya Bankası gerekse de OECD raporları gösteriyor ki, Türkiye çalışabilecek yaştaki nüfus havuzu bakımından Avrupa’daki en avantajlı ülkelerden biridir. Aynı raporlar Türkiye'nin bu avantajlı pozisyonunu artan bir şekilde 2050 yılına kadar sürdüreceğini de göstermektedir.
Çalışmalar bize Türkiye’deki genç ve eğitimli işgücünün üretkenlik ve etkinlik gibi bir çok konuda da etkileyici bir performans gösterdiğini kanıtlamaktadır.
Ülkemiz dünya çapında yabancı yatırım çekme konusundaki rekabetçi gücünü korumak için yatırım politikalarının şekillendirilmesi ve teşviklerin daha cazip hale getirilmesinin öneminin farkındadır.
Türkiye bu bağlamda gelecekte de ekonomik gücün gelişmesi, genişletilmesi ve korunması amacıyla gerekli adımları atmakta, yabancı yatırımları çekme kabiliyetini daha ileriye taşımak için gerekli teşvik alanlarına odaklanmaktadır.
Bu sitede çerezler kullanır. Siteyi kullanmaya devam ederseniz, çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi için tıklayınız.