Geçtiğimiz günlerde İzmir’in önde gelen kamu ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere özel sektör ve üniversiteler bir araya gelerek Yazılım ve Bilişim Sanayicileri Kümelenme Derneği (YABİSAK)’ni kurdu. YABİSAK Başkanı Dr. Faruk Güler, bu hafta Ticaret Sohbetleri köşemin konuğu oldu. İzmir’i yazılımda dünyanın merkezi yapmak için yola çıktıklarını belirten Güler, bu konudaki ekosistem için gerekli her türlü altyapıya şehrin sahip olduğuna vurgu yaptı. İzmir’in diğer sektörlerdeki kümelenme başarısını yazılımda da devam ettireceklerini belirten Güler, “ Bu bir Türkiye projesidir ve bu alanda herkesin birbirine ihtiyacı var. Hepimizin birbirimizden öğrenecekleri var. Amacımız yalnızca bu bölgeyi değil, ülkemizi bu anlamda geliştirebilmek; bu ekosistemi yaratabilmek. Bu yüzden rekabet içinde değil, işbirliği içinde hareket etmeliyiz. Yalnız Türkiye değil, dünya çapındaki kümelenmelerle de birlikte çalışarak uluslararası büyümeyi hedefliyoruz” dedi.
Güler ile derneğin kuruluş hikayesi üzerinden Türkiye’nin yazılım ve yazılım teknolojileri konusundaki gelişimi, İzmir’in bu konudaki potansiyeli ve bu süreçte şehrin belirlediği yeni hedefler üzerine konuştuk.
Türkiye'nin hızlı bir şekilde gelişmesi, orta gelir tuzağından kurtulması, refah seviyesinin artması katma değeri yüksek ürünler ihraç etmesine bağlıdır. Bunun için de yazılım ve bilişim sektörü en önemli sektördür. Yazılım ve bilişim sektörü dediğimizde aslında bu sektörün diğer tüm sektörlere katkı sağladığını görüyoruz. Bugün otomotiv, makine, elektrik-elektronik, havacılık ve savunma sanayi, tekstil, gıda, tarım hangi sektöre bakarsanız içerisinde yazılımı ve bilişimi görebilirsiniz. Dolayısıyla yazılım ve bilişim sektörü kendi üretimi dışında bölgedeki tüm sektörleri geliştirmek için olmazsa olmazdır. O zaman Türkiye’de bunu kaçırmamamız, bir fırsata dönüştürmemiz, yazılım ve bilişim sektörünü mutlak surette geliştirmemiz, çok daha yüksek seviyeye çıkarmamız lazım.
Ege Bölgesi ve İzmir, yaşam şartları ve yaşam kalitesi açısından dünyanın en önemli yerleri arasındadır. Pandemi döneminde evden çalışmaların arttığını hepimiz deneyimledik. Bu sektör konumdan bağımsız bir sektördür. Bilgisayarını kurabildiğin her yer ofise dönüşebilir. Sektörün içindeki kişiler her ne kadar evden çalışsa da dışarı çıktığı anda yaşadığını hissedeceği, düşüncelerini kendisi gibi kişilerle paylaşabileceği ve ürettiklerine değer katabilecek konularda fikir alış verişi yapabileceği kişilerle bir arada olmak istiyor. Tüm bu bileşenleri İzmir’de yaratabiliriz. Bu fırsatı değerlendirmek için bu sektöre sahip çıkılması, sektörün ihtiyaçlarının daha çok giderilmesi ve sesinin duyurulması gerekiyor. Sektörün içindeki kişileri bir araya getirip, ihtiyaçlarının belirlenip, ihtiyaç duyduğu ortamın geliştirilmesi olmazsa olmazdır. Bu oluşumun içinde yer alan herkes Türkiye’de yatırımcının önünü açacak daha fazla yatırım yapmasını sağlayacak ortamlar hazırlamaya çalışan kurum ve kişilerdir. Bu sektörün ihtiyaçlarının farkındayız, beraberce koordineli şekilde çalışarak giderilebileceğine inandık ve YABİSAK’ı kurduk.
Derneğimizde İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İzmir Yaşar Üniversitesi, Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği, Ege Genç İş İnsanları Derneği, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ile yazılım ve bilişim sektöründen çok sayıda şirketlerin yer aldığı kurucu üyelerimiz var.
Paydaş dağılımımıza baktığımızda %63’ü özel sektör, %14’ü üniversite, %14’ü meslek Odaları ve %9’u odalar, vakıflar ve dernekler oluşturuyor.
Elbette sektörden temsilcileri kümelenmemize içerisine alarak hızla büyüyeceğiz. Ortak akılla, ortak ihtiyaçları belirleyerek hızlı bir şekilde hareket etmek istiyoruz. Erişebildiğimiz tüm yazılım ve bilişim sektörü temsilcilerine tek tek ulaşmaya ve hedeflerimizi aktarmaya başladık. Bunu tüm kurucu üyelerimizle birlikte koordineli bir şekilde yapıyoruz.
İzmir’in bu konuda da kümelenmesi gerekilen merkezlerden biri olduğuna gönülden inanıyoruz. Sektörü geliştirecek olan ekosistemi İzmir’de kurmayı hedefliyoruz. Bu sektör yaşanacak yer, şehir, bölge arıyor. Dünyada bu sektörün geliştiği bölgelere baktığımızda hepsi yaşanacak şehirlerdir. Sektördekiler işgücünün yaşamayı sevdiği yerde kümelenmek istiyor. İzmir bu sektörde çalışan insanların yaşayacağı, üreteceği, hayatını geçireceği, mutlu olacağı, dünyanın en önemli şehirlerinden biridir. Kümelenerek odaklanırsak bunu başarabilir, İzmir’i Dünyanın en önemli merkezlerinden biri haline getirebiliriz.
Peki, İzmir yaşanabilir şehir olarak oldukça uygun ancak, bu sektöre ilişkin ekosistemi oluşturacak nelere ihtiyaç var?
Çünkü amacımız bu sektörün ekosistemini oluşturmak. Misyonumuz kümelenme ile aktör sayısını arttırmak, sektörün tüm temsilcilerini bir araya getirmek, birbirleriyle proje yapabilir, etkileşim içine girebilir hale getirerek rekabet öncesi işbirliği fırsatlarından faydalanmak için zemin hazırlamak istiyoruz. Bu yolda yapılması gerekenleri sektörle birlikte belirleyip o şekilde adımlar atacağız.
Yazılım ve bilişim sektöründeki çalışanlar her zaman aranan insanlardır. İzmir’de çalışan üstün yetenekli yazılımcılar var mı? Evet, var. Hatta iş arayan yazılımcılar da var İzmir’de.
İhtiyaç halinde üstün yetenekli insanlar İzmir’e gelir mi? Ben şimdiye kadar İzmir’e gelmem İzmir’de çalışmam diyen hiç kimseyle karşılaşmadım. İstanbul’dan, Ankara’dan gelen profesyonel arkadaşlarımız var.
Tek engel İzmir’deki sektör firmalarının diğer şehirlere göre daha az olması, alternatif firma olmaması gibi sebepler sayılıyor. Firmaları dinlediğimizde de yetişmiş iş gücünü İzmir’de bulmakla ilgili sıkıntılar çektiklerini paylaşıyorlar.
Yatırımcı için, yetişmiş insan gücünün varlığı olmazsa olmazdır. İzmir’in bu gücü yetiştirme potansiyeli vardır. Yetiştirme potansiyeli olmayan alanlarda da İzmir’e gelecek yüzbinlerce yetişmiş insan bulunuyor. Bilgi ve becerileri yeterli olmayabilir ancak şirket içinde yetiştirilecek seviyede çok sayıda mezun bulunuyor. Burada YABİSAK’a çok iş düşüyor. Hedeflerimizin başında İzmir’e yerli ve yabancı sektör firmalarını çekmek ve ekosistemi geliştirmek yer alırken; üniversitelerle işbirliği yaparak sektörün ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programlarının geliştirilmesi, öğrencilerin okurken aynı zamanda sektör tecrübesi kazanmasına yönelik programların İzmir üniversitelerinde uygulanmaya başlanması gibi çalışmaları hızla hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Ülkemizde ve şehrimizde çok sayıda teknoparklar, teknokentler, inovasyon merkezleri, kuluçka merkezleri yer alıyor. Bu alanlarda faaliyet gösterecek şirketlere yani start-uplara ortak olacak iş insanlarına, girişimcilere ihtiyaç duyulmaktadır. Teknolojiye yatırım yapacak iş insanlarına, İzmir’de ve Türkiye’de bu firmalarının sayısının da arttırılmasına ihtiyaç vardır.
Yüksek katma değerli, yüksek teknoloji gerektiren mal ve hizmeti üreten ve bu olgunluk seviyesine gelmiş şirketlerle ortaklık veya işbirliği yapacak yeni nesil iş insanları yüksek teknoloji, bina ve makinanın ötesinde yüksek bilgi gerektiren işler yapar. Elle tutulmayan, gözle görülmeyen varlıklara büyük sermaye yatırmak ve uzun süreli çalışmalar geliştirmek, bir nevi pazara yatırım yapmak gerekir.
Yeni nesil iş insanları yatırım yapmak için bürokrasi ile uğraşmak, bina yapmak gibi işlerle uğraşmak istemiyor.
Artılarımıza ve eksilerimize baktığımızda;
Bilişim teknolojileri kritik bir sektör. Gelecek bu alan üzerine şekilleniyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu sektöre 3 yıllık bir sürede 1 milyon yazılımcı kazandıracağını belirtti. Bu eğitimler sayesinde İş Analisti – Network Uzmanı – Proje yöneticisi – Raporlama Uzmanı – Sızma Testi Uzmanı -Siber Güvenlik Uzmanı – Sistem uzmanı -Sistem analisti – Veri analisti – Veri tabanı yöneticisi – Web Tasarım Uzmanı -Yazılım Geliştirme Uzmanları yetiştirecek. Bu eğitimleri alanlar spesifik olarak bu alanlarda uzmanlaşacaklar. Bu demek değil ki sadece bu sektörün ihtiyacı var; tüm sektörler iş analistine, proje yöneticisine, veri analistine, web tasarımcısına ihtiyaç duyacak. Bugün dijital dönüşümü konuşuyoruz, geç kalmadan zamanın önünde hızla hareket etmemiz gerekiyor. Yeni nesil teknolojilerin ithalini yaparak kullanan değil, geliştiricisi ve Dünya’ya açılanı olmak istiyorsak bu adımlar çok kıymetli. Biz de üniversitelerimizde bu amaç doğrultusunda çalışacağız.
Kümelenme derneği olarak amacımız birlikte büyüyerek ve gelişerek çok daha büyük potansiyel yaratmak. Kümelenmenin ana felsefesi de budur. Birbirimizden faydalanarak daha da büyümek için bu amaca yönelik her türlü kurum ve organizasyonla iş birliği halinde olacağız. Sektörü birlikte çalışarak geliştireceğiz. Bu bir Türkiye projesidir ve bu alanda herkesin birbirine ihtiyacı vardır. Hepimizin birbirimizden öğrenecekleri var. Amacımız yalnızca bu bölgeyi değil, ülkemizi bu anlamda geliştirebilmek; bu ekosistemi yaratabilmektir. Bu yüzden rekabet içinde değil işbirliği içinde hareket etmeliyiz. Yalnız Türkiye değil dünya çapındaki kümelenmelerle de birlikte çalışarak uluslararası büyümeyi hedefliyoruz.
YABİSAK’ın kurucu üyelerinin deneyim ve bilgi birikimini, İzmir’de İZKA, Türkiye genelinde ISPAT’ın gücünü bu alana kanalize etmek için çalışacağız. Ülkemiz ve diğer ülkelerin vergi oranlarını, çalışan maliyetlerini, enerji maliyetlerini, teşvik sistemine bakıldığında Türkiye’nin parlayan bir yıldız olduğunu görmek mümkün. Dünyaya kıyasla dörtte bir fiyata mühendislik ekibi kurulabiliyor; özellikle yazılım ve bilişim sektörü gider kalemlerini düşündüğümüzde yatırımcı için büyük bir fırsat.
Özellikle pandemi döneminde gördük ki; böyle bir kümelenmenin İzmir’de olması çok daha önem kazanıyor. İnsanlar yaşanacak bölge ve şehir arıyor. Evinden de çalışsa dışarı çıktığında yaşadığını hissedeceği yerde olmak istiyor. İzmir’de yerli ve yabancı firmaların yaşayacağı yatırım ortamını oluşturmak; ekosistemi geliştirmek cezbedici unsurlar olacaktır.
Bu sitede çerezler kullanır. Siteyi kullanmaya devam ederseniz, çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi için tıklayınız.